Kullanıcılar her gün uygulama indiriyor. Ancak gerçekte, birçoğu sonradan bırakılıyor veya hiç kullanılmıyor bile. Google ve Ipsos tarafından yapılan yeni araştırma, kullanıcıların uygulamaları nasıl keşfettiğini ve uygulamalarla nasıl etkileşime girdiğini ve markalar bu konuda neler yapabileceğini ortaya koyuyor.
Sabah kahvenizi içmeden önce, güne başlamak için büyük ihtimalle bir mobil uygulamayı açmış oluyorsunuz. Bunu, toplantıya hangi yoldan gideceğinizi bulmak, rutin spor egzersizinizi kaydetmek hatta içtiğiniz kahvenin fiyatını haftalık bütçenize eklemek için yapıyor olabilirsiniz. Her durumda bir nokta açıktır:
Uygulamalar, artık günlük mikro anlarımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Nielsen’e göre kullanıcılar ayda ortalama 30 saati uygulamalarda geçiriyor. Uygulamalar, söz ettiğimiz “öğrenmek istiyorum”, “gitmek istiyorum”, “satın almak istiyorum”, “yapmak istiyorum” anlarında temel bir rol oynuyor.
Uygulamalar aynı zamanda, markaların müşterileriyle daha güçlü ilişkiler kurmasının etkili bir yolu. Bir mobil uygulama pazarlama stratejisi bir markanın çevrim dışı deneyimini (ör. mağazadaki özel teklifler) tamamlayabilir, e-ticareti artırabilir veya basitçe markanın sadık müşterileriyle bağ kurmasına yardımcı olabilir. Mobil web siteleriyle birlikte uygulamalar hem tüketiciler hem de pazarlamacılar için önemli hale geldi.
Öyleyse markalar, bu büyük uygulama tüketicisi kitlelerden en iyi şekilde nasıl yararlanabilir? Tüketicilerin uygulamaları nasıl kullandığını öğrenmek için Ipsos MediaCT ile birlikte bir araştırma yaptık. Akıllı telefon sahibi ve bir önceki hafta uygulama kullanan 8.470 kişiye anket yaparak, tüketicileri mobil uygulama yüklemeye ve bu uygulamalarla etkileşime girmeye nelerin yönlendirdiğiyle ilgili yeni bilgilere ulaştık. Örneğin, yaptığımız araştırmaya göre yüklenen uygulamaların dörtte biri hiç kullanılmıyor. Öyleyse, kullanıcıların bir uygulamayı bırakmasına ne sebep oluyor?
Etkili bir mobil uygulama pazarlama stratejisi geliştirebilmeniz için burada söz konusu bilgileri daha ayrıntılı olarak ele alacağız. Bu stratejide birbirini tamamlayan iki unsur, kullanıcıların uygulamanıza ilişkin farkındalığını artırır ve uygulama kitlenizin etkileşimini sürdürmesini sağlar.

